30 Nisan 2008 Çarşamba

Facebook da Messenger dönemi başladı

Facebook'un anında mesajlaşma seçeneği, dün herkese açıldı.

Arkadaş listenizde o sırada çevrimiçi olanlarla anında mesajlaşarak zaman kazanabiliyorsunuz. Uygulama, Gmail'in web üzerinden sunduğu Google Talk tabanlı sohbet seçeneği ile çok benzeşiyor.

Facebook'u Türkçe kullananlar, bu hizmeti de Türkçe olarak görüyorlar.

Görüntülerle Facebook Messenger

Image

Face book, sayfasına girenlere, yeni uygulaması hakkında bilgiler veriyor. Bu uygulama mesajının hemen altında sanki duurm çubuğu gibi duran mesajlaşma seçenekleri bulunuyor.

Sanki MSN Listesi Gibi


O anda online olan arkadşalarınızı sanki MSN listenizdeymiş gibi sıralı olarak görebiliyorsunuz. Ne durumda olduklarını (sohbete uygun veya meşgul) da buradan görebiliyorsunuz.


Image


Çok Hızlı Mesajlaşıyorsunuz

Tek tıklamada hemen açılan mesajlaşma penceresi, sayfa yenilenmesini gerektirmediği için oldukça hızlı. Tıpkı Gmail üzerinden kullanılan Google Talk gibi :)
ibi :)

Image

Ayarlar da Var

Bu minik pencere içerisinde bir de "Ayarlar" bölümü var. Henüz içinde çok fazla seçenek yok. Ama daha sonra epeyce gelişeceğe benziyor.

Image

Son Derece Basit ve Sade

Mesajlaşma penceresi oldukça sade. Sohbetinize odaklanmanızı engelleyecek gereksiz nesneler ve reklamlar yok. Bu pencereyi, dilediğiniz zaman minimize edebiliyorsunuz.

Image

Pencereyi Ayırabiliyorsunuz

Mesajlaşma penceresini dilerseniz ayrı bir tarayıcı penceresi olarak da açabiliyorsunuz. Bunun için "Sohbeti sayfadan ayır" bağlantısına tıklamanız gerekecek.

Image

Kaynak: http://shiftdelete.net


Facebook Hakkında Herşey

Facebook Doğuşu


Facebook, Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından 4 Şubat 2004 tarihinde kurulan ve şu an itibariyle 13 milyon kayıtlı üyesi bulunan internetin en büyük sosyal ağlardan biri.

Facebook, bir sosyal paylaşım ağı tipinde internet uygulamasıdır. Facebook, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurması ve bilgi paylaşılması amacıyla kullanılmaktadır. Facebook, 4 Şubat 2004 yılında Mark Zuckerberg tarafından kuruldu. Mark Zuckerberg, 2006 yılında Harvard 2006 sınıfında daha önce de Ardsley Lisesindeydi. Facebook kurulduğunda üyelik Harvard öğrencileriyle sınırılıydı. Daha sonra öncelikle Boston bölgesindeki okullara (Boston Koleji, Boston Üniversitesi, Harvard, Northeastern Üniversitesi, Tufts Üniversitesi), Rochester, Stanford, NYU, Northwestern, ve iki ay sonra da Ivy League okullarına açıldı. Ertesi yıl pekçok üniversite bireysel olarak katıldı. Sonunda sonunda .edu, .ac, .uk gibi eğitim kuruluşları uzantılarına sahip email adreslerine açıldı. Ağlar ya da gruplar (network), geniş firmalar ve liselere de açıldı. 11 Eylül 2006'dan bu yana bütün uzantılara sahip email adresine açıldı. Kullanıcılar istediği tipte gruba katılabilir. Bunlar, lise, çalışma yerleri tipleri ve coğrafi ya da bölgesel bazda olabilir.

Temmuz 2007'de, Facebook sitesi yüksek okul odaklı siteler arasında 34 milyon aktif üyeyle en yaygın ve geniş kullanıcıya sahip ağ ünvanını aldı. Eylül 2006'dan Eylül 2007'ye en çok ziyaret edilen siteler arasında yerini 60. sıradan 7. sıraya yükseltti. Amerika'da fotoğraf ve resimler açısından bir numaralı siteydi. Bu sayıyla Flickr'dan daha fazla fotoğrafa sahipti. Facebook altında günde 8.5 milyon fotoğraf yüklenmektedir.

Facebook ismi, Amerika'da üniversitelerde yaygın olan öğretim üyesi, öğrencilerin isimlerinin birbirlerini tanımak için bir arada tutulduğu kağıt fotoğraf albümü (paper facebook) uygulamasından almıştır.

Facebook İşlemleri (Facebook Operations)
Site, kullanıcılar için ücretsizdir. Gelirlerini banner ve sponsor linklerden gelen reklamlar oluşturmaktadır. Nisan 2006 itibariyle reklam gelirlerinin haftalık tutarının 1.5 milyon dolar olduğu söylenmektedir. Kullanıcılar, öncelikle fotoğraflarının, kişisel meraklarının yer aldığı bir profil oluştururlar. Özel ve herkese açık mesajlarını paylaşarak değişik arkadaş gruplarına katılabilirler. Profil verilerinin görüntülenmesi aynı grup veya onaylanmış arkadaşlarla sınırlıdır. TechCrucbh'a göre desteklenen ve grubu olan okuların öğrencilerinin %85'i bu ağlar içinde yer almaktadırlar. Kullanıcıların %60'ı günlük olarak çevrimiçi olmaktadırlar. %85'i en az haftada bir %95'i ise en az ayda bir çevrimiçi (login) olmaktadırlar. Facebook yetkilisi Chris Hughes'e göre insanlar ortalama gününün 19 dakikasını Facebook'ta geçirmekteler. Bir araştırmaya göre, Facebook üniversite öğrencileri arasında en popüler şeyler arasında ipod olayından sonra ikinci sırada yer almaktadır.

Facebook Kuruluşu, Gelişimi ve Yayılması

Facebook kurulduğunda adı 'The Facebook'tu. Mark Zuckerberg, 2004 yılında Harvard'a katılırken kurduğunda kendisini Andrew McCollum ve Eduardo Saverin destekledi. Bir ay sonra, Harvard'taki nüfusun yarısı Facebook'a kaydoldu. Bu arada, Zuckerberg'e Dustin Moskovitz ve Chris Hughes katılarak sitenin yaygınlaştırılmasına katkı sağladılar. Böylece Facebook, MIT, Boston Üniversitesi, Boston Yüksekokuluna yayıldı. Bu yayılma Nisan 2004'te devam etti. ertesi ay, Zuckerberg, McCollum ve Moskovitz Palo Alto'ya (California) taşınarak, Adam D'Angelo ve Sean Parker yardımıyla Facebook'un geliştirilmesine devam ettiler. Eylül'de Divya Narendra, Cameron Winklevoss ve Tyler Winklevoss, diğer bir sosyal paylaşım ağı olan ConnectU sahipleri Facebook'a karşı dava açtılar. Bu davada, ConnectU sahipleri, Zuckerberg'in kendileri için geliştirdiği kaynak kodunu Facebook'ta kullandığını iddia etmektedirler. Bu arada Facebook, Paypal ortağı Peter Thiel'dan 500,000 dolar yardım aldı. Aralık itibariyle Facebook kullanıcı sayısı bir milyonu aşmıştı.

2005 Yılında Facebook
Mayıs 2005'te, Facebook, Accel Partners ile sermayesini 12.7 milyon dolara yükseltti. 23 Ağustos 2005'te Facebook, facebook.com alan ismini Aboutface firmasından 200,000 dolar karşılığında satın aldı. Daha önce thefacebook.com olan alan adı facebook.com oldu. Bu arada kullanıcı sayısında muazzam artışlar oldu. Bu arada profil sayfaları daha kullanıcı dostu oldu. O ay, McCollum tekrar Harvard'a geri döndü. Daha önce olduğu gibi, Hughes Cambridge Üniversitesine devam etti. Devam ederken firmanın yetkili sekreteri olarak kaldı. 2 Eylül 2005'te Zuckerberg, Facebook'un lise eklentisinin çalışmalarını başlattı.

Ekim itibariyle, Facebook'un genişlemesi artık küçük üniversitelere inmişti. Amerika, Kanada, İngiltere (UK) tüm Instituto Tecnologico y de Estudios Superiores de Monterrey (ITESM) system Meksika), Puerto Rico tüm üniversite, Virgin Islands Üniversitesi gibi üniversitelere yayıldı. 11 Aralık 2005'te, Avustralya Üniversiteleri, Yeni Zelanda (New Zealand) üniversiteleri ağa katıldı. Böylece Facebook'taki üniversite ve yüksekokul sayısı 2,000'i aştu. Lise sayısı 25,000 olup Amerika, Kanada, Maksika, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve İrlanda'ya yayıldı.

2006 Yılında Facebook
27 Şubat 2006'da, Facebook, kullanıcıların genel isteği üzerine üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerini arkadaşlar olarak eklemesine müsaade etmeye başladı. Bir ay sonra28 Mart 2006 tarihinde Businessweek, sitenin genel kabul potansiyeline eriştiğini raporladı. Facebook, 750 milyon dolarlık resmi bir teklifi redetti. İstenen fiyatın 2 milyar dolar olduğu söylentisi yayıldı. Nisanda, Peter Thiel, Greylock Partners, ve Meritech Capital Partners sitede 25 milyon dolarlık ilave yatırıma gitti. Mayısta, Facebook ağı Hindistan'a ulaştı. Hindistan'da Hint Teknoloji Enstitüsü ve Hint Yönetim Enstitüsü (Indian Institutes of Technology (IITs) ve Indian Institutes of Management (IIMs)) Facebook ağına katıldı. Ertesi ay Facebook, Quizsender.com'un Facebook görünüşünü (Facebook arayüzü) kopyaladığını iddia ederek Quizsender.com'a karşı 100,000 dolarlık dava açtı. 25 Haziran'da, ek gelirler getirecek yeni hizmetler Facebook sitesinde devreye sokuldu. Facebook ve iTunes birlikte bir promosyon kampanyası düzenledi. Bu kampanyaya göre Apple öğrencileri değişik müzik kategorilerinde 25 bedava şarkıyı 30 Eylül tarihine kadar indirebileceklerdi. Kampanyanın amacı öğrencileri güz döneminden önce Facebook hizmetleri konusunda ilgilendirmek ve bilgilendirmekti. Ağustos'un yarısında Facebook, Almanya'daki üniversiteleri, İsrail'deki liseleri (Haifa, Jerusalem, ve Qiryat Gat) ağına kattı. Aynı ayın 22'sinde Facebook, Facebook notları (Facebook notes) başlattı. Facebook notları, etiketleme (tagging), yerleşik resim (embedded images) ve başka özellikleri içeren bir blog uygulamasıdır. Bu sayede, Xanga, LiveJournal, Blogger (blogspot) ve diğer blog servislerinden blogların, Facebook'a aktarılmasına (import edilmesine) olanak sağlandı. Bu eklenen yeni özellik sayesinde, okuyucuların diğer blog sistemlerinde olduğu gibi bloglar üzerinde yorumlar yapmasına imkan vermektedir.

11 Eylül 2006'da Facebook, internetteki tüm kullanıcılara açıldı. Ardından mevcut kullanıcı tabanının protestoları yükseldi. 2 hafta sonra Facebook, geçerli e-mail adresi olan herkese kayıt olabilme hakkı tanıdı.

2007 Yılında Facebook

10 Mayıs 2007'de Facebook, kullanıcıların çeşitli reklamlarını Facebook sitesi üzerinde ücretsiz olarak yayımlayabileceğinin planlandığını duyurdu. Bu şekilde Facebook, Craigslist gibi diğer reklam firmalarına rakip oldu. Bu özellik Facebook altında Facebook Pazarı (Facebook Marketplace) olarak bilinmektedir. Facebook Pazarı (Facebook marketplace), 14 Mayıs 2007'de uygulamaya geçti. 24 Mayıs 2007'de Facebook, yazılım geliştiricilerinin de çeşitli uygulamalar geliştirebileceği bir API (Application Programmers' Interface) devreye soktu. Bu API, Facebook Platformu (Facebook Platform) olarak bilinmektedir. Haziran'da, daha önceki yıli iTunes ile Facebook arasındaki ortaklık devam etti. Apple öğrencileri grubu (Apple Students Group) aracılığyla, bedava müzik indirme (music download) servisi, Facebook ve iTunes birlikteliğini sağladı. Haziran'da Facebook, Parakey firmasını Blake Ross ve Joe Hewitt'dan satın alarak ilk defa firma satın almış oldu. Ağustos'ta firma Newsweek dergisinin kapağında Steven Levy'nin hikayeleştirmesiyle daha da ünlendi. Daha sonra Facebook, 24 Haziran 2007'de YouTube firmasının önceki CFO'su Gideon YU'yu işe aldı. Gideon Yu, Michael Sheridan'ın yerine işe başladı. 25 Eylül 2007'de Microsoft'un Facebook'ta hisse almak istediği söylentisi yayıldı. Facebook firmasının tümüyle satılmasının, kurucu Mark Zuckerberg'in Facebook'u bağımsız tutmak istemesi nedeniyle zor olduğu söylenmekte.

Facebook Site Özellikleri

Facebook, genel olarak bir sosyal paylaşım ağında temel olarak bulunması gereken özelliklere sahiptir. Aşağıda Facebook içinde bu özellikler ayrı ayrı incelenmektedir.

  • Facebook Duvar (Facebook Wall)
  • Facebook Hediyeleri (Facebook Gifts)
  • Facebook Pazarı (Facebook Marketplace)
  • Facebook Dürtmeleri (Facebook Pokes)
  • Facebook Durum (Facebook Status)
  • Facebook Olayları (Facebook Events)

Facebook Duvar (Facebook Wall)

Duvar, herbir kullanıcının profil sayfasındaki bir boşluk olup arkadaşların mesaj göndermesi için kullanılmaktadır. Bu sayede isteyen Facebook kullanıcıları kendi ağ grubundaki arkadaşlarıyla iletişim kurabilirler. Bir

kullanıcının duvarı, eğer profilinde izin verdiyse izin verdiği diğer kullanıcılar tarafından da görülebilir. Farklı kullanıcıların duvar postaları bir kullanıcının Haber beslemesi (News feed) aracılığıyla görülebilir. Pekçok kullanıcı

arkadaşlarının duvarlarına kısa, geçici notlar bırakabiliriler. Daha mahrem veya özel mesajlar kaydedilir ve kişinin Gelen kutusuna (inbox) gönderilir. Bu tür notlar sadece gönderici ve gönderildiği kişi tarafından görülebilir.

Bu durumda email gibi değerlendirilebilir.

Haziran 2007'de Facebook, kullanıcıların duvara dosyaları da (attachments) eklemesine izin vermeye başladı. Daha önce duvar sadece metin içerikleri kabul ederken artık dosyalar da gönderilebilmekte.

Facebook Hediyeleri (Facebook Gifts)

Resimde bazı Facebook armağanları ya da Facebook hediyeleri görülmektedir. Şubat 2007'de Facebook, siteye yeni bir özellik ekledi. Bunun adı gift yani hediyedir. Arkadaşlar birbirine bu hediyeleri gönderebilirler.


Hediyeler aslında msn'de alışık olduğunuz küçük simgelerden (small icon) başka birşey değiller. Bu küçük ikonlar Apple tasarımcısı Susan Kare tarafından tasarlanan küçük özgün tasarımlar. Bu sanal hediyeler

Facebook'un sanal hediye dükkanından seçilerek istenen arkadaşlara mesajlara ilave edilmek suretiyle gönderilebilir.

Bir kullanıcıya verilen hediyeler, alıcının duvarında gönderenin mesajıyla beraber görünür. Eğer kullanıcı hediyeyi özel olarak belirlerse sadece alıcı görebilir. Bu durumda gönderenin ismi ve iletisi diğer kullanıcılar tarafından görülemez. Ayrıca tüm hediyeler (özel hediyeler de dahil olmak üzere) alıcının hediye kutusunda (profilde yer alan duvarın sağ üst tarafında) gösterilir. Hediyenin yanında ya gönderen kullanıcının ismi (public gifts) veya özel kelimesiyle (Private) ifade edilir. Ayrıca anonim (anaonymous) seçeneği de mevcuttur. Bu durumda profil erişimine sahip herkes hediyeyi görebilir. Fakat yalnız alıcı mesajı görebilir. Gönderenin adını kimse göremez. Hediye, alıcının hediye kutusuna gider fakat kullanıcı duvarında yer almaz.

Facebook kullanıcılarına kayıt olduklarında bir bedava hediye (free gift) verilir. Kullanıcı tarafından verilen her ilave hediyenin maliyeti 1 ABD dolarıdır. İlk seçilen hediyelerin başında Sevgililer Günü temalı (Valentine's Day) idi. Şubat 2007'de gönderilen hediyelerin %50'si Susan G. Komen'in tedavisinde kullanılmak üzere bağışlandı. Şubattan sonra, artık bağış olmadı (daha önceki muhtemelen kullanıcıları hediye göndermeye alıştırmak içindi). Daha sonra Facebook, hergün için yeni bir hediye üretmeye başladı. Çoğu hediyeler kısıtlı miktarda ve belli zamanda kullanılmaya has olarak üretildi. O günkü hediyeleri, kullanıcılar siteye girdiklerinde görmektedirler.

Uygulamaların ilerlemesiyle bu 1 dolarlık miktarlar için yeni yollar bulundu. Artık Facebook üzerinde çeşitli uygulamalarla ücretsiz hediyeler de mümkündür.

Facebook Pazarı (Facebook Marketplace)

Mayıs 2007'de Facebook, yeni bir özellik olan Facebook Pazarını (Facebook Marketplace) başlattı. Bu özellik sayesinde kullanıcılar aşağıdaki kategorilerde ücretsiz reklam yayımlayabilmektedir.

Satılık İlanı, Ev İlanı, İş İlanları, Kiralık ve Satılık İlanları vs. Reklamlar istenilen formatta ya da Facebook'un önceden belirlediği biçimde olabilir. Facebook Marketplace şu anda tüm Facebook kullanıcılarına açık olup şimdilik ücretsizdir. Tabii şimdilik..

Facebook Dürtmeleri (Facebook Pokes)

Facebook, poke özelliğiyle bir kullanıcının diğer kullanıcının dikkatini çekmesini sağlar. Facebook'un Sıkça Sorulan Sorular kısmında dürtme şöyle açıklanmakta.

"Poke, arkadaşlarınızla bir şekilde etkileşime geçmenizi sağlayan bir özelliktir. Poke özelliğini oluştruduğumuzda, bunun herhangi bir amaca yönelik olmadan yararlı olacağını düşündük. İnsanlar bu özelliği çok farklı algılamakta, biz de bu konuda teşvikçi olmaktayız. Prensip olarak dediğimiz gibi, bir kullanıcının diğerinin dikkatini çekmekten ibaretti. Fakat pekçok Facebook kullanıcısı bunu dikkat çekmek veya merhaba demek için kulanıyor. Bazı kullanıcılar ise bunu karşıt cinse mesaj amacıyla kullanmaya başladı. Bu nedenle Facebook altında Eylül 2007 itibariyle 250,000 üyeyi geçen "Enough with the Poking, Lets Just Have Sex," denilen bir ağ grubu oluşmuştur. Çeşitli ağ arkadaşları sık sık poke war denilen dürtme savaşları yapmaktalar. Poke savaşında iki kullanıcı karşılıklı olarak poke back özelliğiyle birbirini dürtmektedir (poke etmektedir).

X Me ve SuperPoke gibi yeni bazı uygulamalar kullanıcının poke yerine başka kelimeler kullanmasına izin vermektedir."


Facebook Durum (Facebook Status)

Facebook "status" özelliği kullanıcıların arkadaşlarını ve Facebook gruplarını mevcut durumları ve eylemleri hakkında bilgilendirmek için kullanılır. Facebook, kullanıcının durumu hakkında "(User name) is..." yazar ve kullanıcının bunu doldurmasını ister. Örneği 'User is Tatilde' gibi.. Durum güncellemeleri, kullanıcıların arkadaş listesindeki "Recently updated" bölümünde gösterilir.

Facebook Olayları (Facebook Events)

Facebook Olayları, üyelerin arkadaşlarına duyurmak istedikleri olaylar, düzenlemek istedikleri toplantılar olduğunda kullanabildikleri bir özeleliktir.


Facebook Markup Language

Facebook Markup Language (Facebook Markup Dili)
Facebook Markup Language bir çeşit HTML dilidir. Facebook uygulama geliştiricilerinin uygulamalarının bir şekilde kendi isteklerine göre özelleşitirilmesi ve görüntülenmesine sağlayabilmek için kullanılabilecek bir dildir. Facebook, yazılım geliştiricilerin kısıtlı da olsa bazı uygulamalar geliştirilmesine olanak tanımaktadır.

Facebook Veri Modeli

Aşağıda Facebook'un UML görsel dilinde çizilmiş veri modeli yer almaktadır. Veri modeli Facebook'un sınırlı bir modelidir. Facebook uygulamasındaki varlıkları, ilişkileri ve nitelikleri gösteren bu veri modeline ait veritabanı sunucusu MySQL veritabanı yönetim sistemiyle yönetilmektedir.



Facebook Altyapısı LAMP

Facebook altyapısı LAMP açık kaynak kodlu yazılım sistemi üzerine bina edilmiştir. Facebook yazılım mimari mühendisi Steven Grimm blogunda şunları yazıyor.
'Hemen hemen tüm sunucularımız açık kaynak kod yazılımla çalışıyor. Web sunucuları, Linux, Apache ve PHP kullanmaktadır. Veritabanı sunucuları ise MySQL kullanmaktadır. Arka planda bazı yazılımlar Python, Perl ve Java kullanmaktadır. gcc ve Boost ise bazı kısımlarda kullanılmakta.'

Facebook Programlama Dilleri

Facebook, yazılım geliştirmede birden fazla dil kullanılmaktadır. Facebook'ta kullanılan bu diller şunlardır:

  • PHP (Açık kaynak kodçu yazılımcıların vazgeçilmez dili)
  • Pyhton (Google'da da kullanılan açık kaynak kodlu dil)
  • Perl (Açı kaynak kodlu dil)
  • gcc (gnu C derleyici)
Facebook Uygulamaları

Facebook Videolarını Paylaşma

Facebook Videolarını Paylaşma
Facebook, platformunu açtığında kendi videolarını Facebook üzerinde paylaşmak üzere bir uygulama geliştirdi. Kullanıcılar bu hizmeti kullanarak Facebook üzerinde videolarını paylaşabilirler. Kullanıcılar önce videolarını yüklerler (upload ederler). Facebook Mobile ve webcam kayıt (webcam recording) özelliği ile de videolarını ekleyebilirler. İlave olarak kullanıcılar, videolarında arkadaşlarını etiketleyip (tagging), resimlerle veya fotoğraflarla yaptıklarını da gerçekleştirebilirler. Bu özellik Facebook ile Myspace arasında rekabeti kızıştırmaktadır.

Fakat Facebook, videoların dışarıyla paylaşılmasına izin vermemektedir. Facebook kullanıcıları, Facebook'tan videoları indirme veya dışarıya alma (download ve export) işlemi yapamazlar.

Buna rağmen user******s.org adresinde verilen Greasemonkey User****** uygulamasını kullanarak Facebook videolarını indirebilir veya Facebook dışında paylaşabilirsiniz.

Facebook Konusunda Çeşitli Haberler

Microsoft’un gözü Facebook’ta

Wall Street Journal gazetesi, bilgisayar devi Microsoft şirketinin, siteye yatırım yapmayı planladığını duyurdu. Gazete şirketin, Facebook’un yüzde 5 hissesi karşılığı 300 ila 500 milyon dolar arasında bir meblağ ödemeye hazır olduğunu yazdı.

Haberin Devamı: Microsoft’un gözü Facebook’ta

Facebook iphone İşbirliği
Facebook iphone İşbirliğiyle İlgili Haber aşağıdadır.

Facebook şimdi de iphone'da. uzun zamandır pek çok yerde görmeye başladığımız facebook, sıranın mobil versiyonlarını geliştirmeye geldiğini düşünmüş ve iphone ile anlaşmış.

Haberin Devamı: Facebook iphone İşbirliği

Facebook İngiltere'yi Sarsıyor
Bu zamana kadar hep mali değeri konuşulan facebook üzerine bu sefer de tam zıttı denebilecek bir araştırma yapılmış... Peninsula şirketinin yaptığı genel araştırmada Ingiltereli çalışanlar facebookta geçirdikleri zaman dolayısıyla £130m (yaklaşık $260M USD) zarara yol açıyorlarmış... Bu rakamın manevi, yani saat cinsinden değeri ise hey ay 233 milyon saatlik bir iş gücü kaybı anlamına geliyormuş..

Haberin Devamı: Facebook İngiltere'yi Sarsıyor

Facebook İlleti

Ağustos 2007 itibariyle Facebook hastalığının yayılması..

Kuzey Amerika'nin yonja'si seklinde ortaya cikip sonra isi cigrindan cikarmis bir websitesi var . Buna yaklasik 7 aydir ben de uyeyim . Facebook kendini sadece universiteliler, lise ogrencileri ve arkadas arayanlarla sinirlamayip yasayan herkesi kendine uye yapma amaci guttugunden gunde 150 bin kusur uye aliyor. Amerika'daki ve Kanada'daki kolej ogrencilerinin %85'inin facebook hesabi varmis . Toronto'da 650 bin kisi facebook'a kayitli.(Toronto'da toplam 3 bucuk milyon insan var zaten )

Haberin Devamı:Facebook Illeti

Facebook'taki ünlüler
Aşağıda Facebook'taki ünlülerle ilgili bir yazı özeti var. Siz siz olun ünlülerin hiçbirinin gerçekte var olduğuna inanmayın. Bugün kızımın bir ifadesi: Tayyip Erdoğan'ın da Facebook'ta grubu varmış. Şimdi siz inanır mısınız buna?

Neyse Yazı Şu: Son günlerin fenomen internet sitesi facebook’a Türk ünlülerin de ilgisi hayli fazla! Sitede Kenan Doğulu, Burak Kut, Tarkan Tevetoğlu, Beyazıt Öztürk gibi isimler bile var

Değeri 10 milyar doları bulan yeni internet arkadaşlık sitesi facebook’a birçok ünlü ismin de üye olduğu ortaya çıktı. Sitede arkadaş listesi en kabarık olan isim ise Helin Avşar. Küçük Avşar’ın arkadaş listesinde tam 412 kişi var. Ona en çok yakın olan isim ise Hülya Koçyiğit’in torunu Neslişah Alkoçlar! Neslişah 268 arkadaşıyla Helin’e yaklaşamıyor bile...

Haberin Devamı:
Facebook'taki ünlüler

Facebook Zararları: Facebook Bağımlılık Yapıyor

İnterneti bilinçsiz kullanan kişilerin saatlerce bilgisayar başında kaldıklarını biliyoruz. Bu artık tıpta bile yer yerini aldı (bknz internet bağımlılığı). Çocuklardan biliyorum: hergün saatlerce Facebook başından kalkmadan kullanabiliyorlar.

Aslında Facebook'un kullanım amacı belli:
Facebook sitesindeki tarife göre Facebook; insanları arkadaşlarına, çalışan, eğitim gören ve yaşadıkları ortamda yer alan diğerlerine bağlayan sosyal bir araçtır. İnsanlar, Facebook'u kullanarak arkadaşlarına iletişim sağlayabilir, sınırsız miktarda fotoğraf yükleyebilir, link ve videoları paylaşabilir ve tanıştıkları insanlar hakkında daha fazla bilgi alabilirler. (Kaynak: Facebook Türkçe Tanıtımı)

Facebook ile yapılabilenlerin hemen hepsini açtığınız ücretsiz bir blog, msn veya benzeri uygulamaları kullanarak gerçekleştirebiliyorsunuz. Facebook uygulaması sizi her bakımdan kendine bağlıyor. Örneğin, size birisi mesaj gönderse email hesabınıza Facebook'ta mesajınız var diyor. Size mesajın kopyasını vermiyor. Birisi sizi grubuna davet etse Facebook'tan falanca sizi grubuna davet etti diyor. Sizin ve çevre grupların birisi geğirse size Facebook'tan davet geliyor. Her durumda Facebook'a gidip ne olduğunu ancak orada görebiliyorsunuz Eğer çok kullanıcılı gruplara üyeyseniz kartopu misali artık iş dayanılmaz hal alıyor. İş amacından sapıyor bir başka internet bağımlılığı halini alıyor.

Reklamcılıkta Google ve Facebook Karşılaştırması

Reklamcılıkta Google ve Facebook Karşılaştırması

Cuddly girişimcisi Jason Calacinis'in Facebook uygulama geliştiricilerine verdiği konferansta söylediklerine göre Facebook, reklamcılıkta asla Google'a erişemez. Facebook Uygulamalarının paraya dönüştürülmesiyle ilgili bir Facebook uygulama geliştiricinin sorusu üzerine, Calacinis şu ifadeyi kullanmış: 'Facebook ain't never gonna be Google, paisano'. Yani, Facebook asla Google paisano olmayacak. Calacinis'e göre reklamcılıkta en berbat yer Chat uygulamaları (Msn chat içindeki reklamlara kaç kişi tıklıyor dersiniz?) ikincisi ise Facebook.

Facebook uygulama geliştiricilerine duyurulur.

Bu cevabıyla video blogcusu Robert Scoble'u alt eden Calacanis'le ilgili haber için buraya bakabilirsiniz.

Not: Paisano taşralı yani sıradan insan anlamına geliyor. Google'ı kullanan sıradan insanlar kasdediliyor.

Facebook İçinde AdSense Reklamları

Facebook İçinde AdSense Reklamları
Değişik yerlerde, forum ve bloglarda Facebook içine AdSense reklamı koyabilir miyim diye soruluyor. Sanırım koyabilirsiniz. Fakat Facebook içinde AdSense gelirleri konusunda Reklamcılıkta Google ve Facebook Karşılaştırması yazısına bakarsanız zamanınızı harcamaya pek değmez sanırız. Facebook içinde bazı İngilizce uygulamalarda bunu görmekteyiz. Ama gelirlerinin fazla olmadığını sanıyoruz. Alternatif olarak Facebook rss kullanımı (Facebook Rss import) özelliği ile blog yazılarınızı Facebook içine sürekli dahil edebilirsiniz. Blogunuzda yeni yazı yazdığınızda blog yazınız otomatik olarak Facebook'ta notlarınıza aktarılır (bknz. Bloglarınız Facebook'ta)

Bloglarınız Facebook'ta

Bloglarınız Facebook'ta

Blog yazılarımı nasıl Facebook‘a aktarırım diye mi düşünüyorsunuz? Bu yazı sizin için…

Blog salgınından sonra sıra Face book ta.Facebook Türkiye’de artık eksponensiyel büyüyor. Facebook istatistiklerine bakıldığında birkaç gün önce Türkiye ağında 300,000 olan Facebook‘çu sayısı bugün itibariyle 500,000′e yaklaşmış durumda. Şimdi sıkı durun Türkiye’de yepyeni bir hizmet. Diyelim ki pekçok blogunuz var. Bu bloglarınızda mutlaka çok değerli bilgileriniz var ve bu blog bilgilerinizi Facebook‘a aktarmak istiyorsunuz. Sorun değil: Bloglarınızdaki tüm yazılarınızı Facebook‘a atmak çok kolay.

Aşağıda adım adım bloglardaki yazılarınızı nasıl Facebook‘a atacağınız anlatılmaktadır.

Bloglarınızı adım adım Facebook‘a aktarma
Adımlar
1 Adım Bir:

Facebook‘a giriş yaptıktan sonra “My Notes” kısmına gidiniz. More kısmından notes kısmına tıklayınız. Daha sonra my notes seçeneğine gidiniz.
2 Adım İki: Notes Setting kutusunda “Import a Blog” seçeneğini işaretleyiniz
3 Adım Üç: Blogunuzun URL adresini ya da RSS feed kısmını ilgili yerde giriniz. ‘ownership rights’ kutusunu seçtiğinizden emin olduktan sonra “Start Importing” linkine tıklayınız
4 Adım Dört:Facebook‘un doğru blog girişlerini bulduğundan emin olunuz. Daha Sonra sonuçlara göre “Continue” veya “Cancel” düğmesine basınız. Bu harici blog yazılarını Facebook içinden edit edemezsiniz.
5 Adım Beş: Blog yazılarınıza devam edin. Facebookotomatik olarak bloglarınızdaki yeni girişleri alacak ve profilinizde yeni notlar olarak ekleyecektir.

Facebook'ta Güvenlik Açıkları

Facebook'ta Güvenlik Açıkları

Facebook'ta her önünüze gelen Facebook uygulamasını yüklemeyin. Facebook altında parolalarınız aynen MSN şifrelerinin akıbetine uğrayabilir. Facebook uygulamaları o kadar da güvenli olmayabilir.. Yani Facebook parolalarını 'hack'layanlar mevcut. Facebook'ta genelde gerçek bilgiler verildiğinden durumun önemi daha da açık. Bizden söylemesi. Aşağıdaki bağlantıda Facebook hackerlarının bu işi nasıl yaptığına dair videolar var. Videolar İngilizce maalesef.. Videoları İzlemek İçin: Facebook'ta Güvenlik Videoları

Diğer Tavsiye Yazısı: Facebook Rehberi

Facebook Rehberi

Facebook'ta bazı noktalara dikkat edilmezse Facebook ileride canınızı sıkabilir. Facebook Rehberi yazısında aşağıdaki önemli noktalar ele alınmış.

  • Facebook'ta İlişki düzeyinizi iyi belirleyin
  • Gizlilik ayarlarını değiştirin
  • Facebook"da geçirdiğiniz zamanı kimse bilmesin
  • Arkadaşlarınız için gizlilik
  • Bir profesyonel, bir de kişisel profiliniz olsun
  • Herkesle arkadaş olmayın
  • Facebook'ta Kimlik hırsızlığı
  • Facebook gizlilik politikası

Facebook Kullanıcılarının Dikkatine

Facebook Kullanıcılarının veya Kullanmak İsteyenlerin Dikkatine:

Facebook canınızı fena yakabilir...

Dünyanın en zengin insanı ve Microsoft’un sahibi Bill Gates 2006 yılı Ocak ayında Türkiye’ye geldiğinde bir gazeteci kendisine, “Siz Microsoft olarak CIA’ye bilgi veriyor musunuz?” diye sormuştu. Bu şok soru üzerine salonda kısa bir sessizlik oldu ve herkes verilecek cevaba odaklandı. Bill Gates’in cevabı ise sadece gülmek oldu. Herkes bu tebessümle cevabını almıştı.

Kısacası 10 bilgisayarın 8’inde Windows var. CIA bu yolla dünyadaki bilgisayarların büyük bölümünün içindeki bilgileri tarayabiliyor. Kaldı ki yapmaları değil, yapmamaları anormal olurdu. Bilgiyi kontrol eden, dünyayı kontrol eder. Durum bu kadar net...

Facebook la ilgili 3 aydır bir yazı kaleme almak istiyordum. Fakat ülke gündemindeki hızlı dalgalanmalar sürekli ertelememe neden oldu. Baktım ki gündem yoğunluğu sürekli ertelettiriyor, bir önceki yazımın sonunda kendimi bir bakıma bağlamak için bugün bu konuya temas edeceğimi yazmıştım. Önce Facebook hakkında malumatı olmayanlar için kısa bir bilgi verelim, ardından uyarımızı yapalım.

Yazının Devamı:
Facebook Kullanıcılarının Dikkatine

Facebook ve Temiz İnternet Kampanyası

Facebook ve Temiz İnternet Kampanyası

Facebook'tan Çocuklarınızı Temiz İnternet Kampanyasıyla Koruyun. TTnet'in Aile Koruma Şifresi ve Temiz İnternet Kampanyası ile Facebook'ta kendini kaybeden çocuklarınızı koruyabilirsiniz. Kendi çocuklarımdan biliyorum. Facebook'un çocuklar üzerinde gerçekten çok fazla olumsuz tesirleri mevcut.

İnternette bazı sitelerin sansürlenmesi fikrine bir eğitimci olarak tamamen karşıyım. Fakat bu filtreleme işleminin belli şekillerde ailelerce yapılması fikri kanımca olumludur. Çocukları Facebook ile çok fazla vakit kaybeden, yavruları Face book ya da bazı uygunsuz siteleri bilinçsizce kullanan ailelere TTnet'in temiz internet kampanyasını öneririz. TTnet'in İçerik filtreleme kampanyasıyla bilinçsizce kullanan çocuklarınızın Facebook erişimini engelleyebilirsiniz. Ayrıca sakıncalı diğer sitelere ulaşmasını ve sakıncalı kişilerle iletişime geçme olasılığını engelleyebilirsiniz.

Yine TTNet'in Kişiye özel şifreleme sistemi sayesinde Zaman kontrolü ve içerik filtreleme işlemlerini, evde yaşayan her yaş grubuna hatta her çocuğa özel yapabilir, dilediğiniz zaman kendiniz için bu şifreleri kaldırabilirsiniz. Yani bilinçli kullananla kullanmayanı ayırt edebilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi için bakınız Aile Koruma Şifresi / Temiz İnternet Kampanyası

Kampanyaya buradan hemen başvurabilirsiniz.

Kaynaklar:
  1. Facebook Haberleri
  2. Facebook Uygulamaları
  3. Facebook Türkçe
  4. Facebook Ana Sayfası
  5. Facebook wikipedia İngilizce
  6. Facebook Ana Sitesi

Face book Yeni Nesil Oyuncağımız!


Basında, televizyonda, internette, arkadaş sohbetlerinde… Facebook tam bir çılgınlık halini almış durumda. Facebook’ta var olmak, [sanal da olsa] “hayatta varım” demekle eşit düzeye gelmiş birçok kişinin zihninde.

Son altı aydır gelen Facebook davetlerini ısrarla yok saymıştım. Zaten diğer sosyal ağlarda (sosyomat, linked-in, cember.net, mondus…) aktif olamadığım için yeni birinin daha sepette olması anlamsız geldiğinden olsa gerek…

Ancak ‘face’ adını duymadan geçen bir gün olmamaya başlayınca, dur dedim kendi kendime… En azından deneyerek öğren, okuyarak değil. Amacım daha sonra da sizlerle bu deneyimi paylaşmaktı.

Bir ay kadar oldu Face book üyeliğim. İtiraf ediyorum; sevdim!

Hatta orada [sosyalleşmenin yanında farklı bir değer de katabilmek amacıyla] “Fikir Atölyesi” isimli bir grup da var artık.

8 Ekim’de açtık, bu yazıdan önce üye olan kişi sayısının bine ulaştığını görmek ise ayrı bir mutluluk verdi. Bu da size diğer itirafım!

Facebook üyeliğiniz varsa veya olacaksa uğrayın bir; ilginizi çekerse de katılın aramızdaki tartışmalara.

“Arkadaş aramaktan çok, arkadaşını ara” belki de beni Facebook’ta ilk cezbeden özellik olsa da, doğruya doğru; ilk günlerdeki acemilik atlatılınca, ortada kocaman bir “zaman yeme makinesi” ile karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz.

Evet, gerçekten eski arkadaşlarınızı da arada bulup seviniyorsunuz ama aradan geçen onca yıl sizde eski üç beş anıdan başka iz bırakmadığı için alınan tadın ömrü pek de uzun sürmüyor. Ve arkadaş listeniz başlıyor büyümeye. Doğal olarak da daha çoğu yenilerle…

Her türlü görüşün paylaşıldığı tartışma grupları, blog yazıları; birbirinize gönderdiğiniz sanal çiçekler, kucaklamalar; duvar yazıları, paylaşılan resimler… Online ‘merhaba’ demenin yerine geçen dürtmeler (poke)… Ve dışarıdan geliştirilebilen yeni uygulamalarla (video ve müzik paylaşım, oyunlar, sosyal aktiviteler…) işin cazibesi de, sitede kalma süresi de uzadıkça uzuyor…

Farklı sitelerden bölük pörçük elde ettiğiniz paylaşım ve sosyalleşmenin tamamını size tek yerden vermeye çalışıyor Facebook.

Başarılı da oluyor.

Yeni nesil internetin (web 2.0) olmazsa olmaz kuralı ‘Kullanıcın yarattığı içerik’ [user created content] prensibini en basit (kullanıcı dostu) ve anlaşılır şekilde kullanması, merkezine bizi yani insanları ve yaşamdan anları koyması zaten WoMM (ağızdan ağıza pazarlama) için de yeterli kaynağı fazlasıyla sağlıyor.

2004 Şubat’ında Mark Zuckerberg Harvard College’da okurken, iki arkadaşı ile birlikte yurt odasından kuruyor Facebook’u. Tipine bakıp tipik bir Amerikan ‘nerd’ü (inek öğrenci!) demek mümkün olsa da, bu tipik bir önyargı olur!. (Zaten Harvard’dan ikinci senesinde ayrılıyor.)

İlk projesi ‘Coursematch.’ Okulda aynı dersleri alan öğrencilerin listelendiği bir site. Sonra Facemash.com; ‘Hot or Not‘ benzeri bir site. Ancak bunun için hacker’lık yapıyor. Öğrenci resimlerini (öğrencilerden izinsiz) alabilmek için Harvard’ın bilgisayar sistemine bir şekilde giriyor ve bu resimlerden siteyi kuruyor. Kısa süre sonra durumu fark eden okul yönetimi onun internet bağlantısını kesiyor, disipline havale ediyor.

Ve Facebook. Önceleri sadece kendi okulu içinde öğrenciler arasında bir ağ iken, sonrasında Amerika’daki diğer üniversiteleri de içine katınca başlıyor büyümeye. Derken liseler ve Eylül 2006′da da email’i olan herkes bir profil sahibi olabiliyor.

Bugün itibariyle Palo Alto California ve New York ofislerinde 300′den fazla çalışanı, 46 milyondan fazla aktif üyesi var.

Ocak 2007′den beri her gün 200 bin yeni üye alıyorlar. Bu Facebook’un her hafta %3 büyümesi demek! 25 yaş üstü profilin en hızlı büyüdüğü sitede insanlar her gün ortalama 20 dakika vakit geçiriyolar. [Bu sadece dünya ortalaması; kendi arkadaşlarım arasında günde 2-3 saat geçirenler var, hem de artan bir sayıda.]

(Mark’ın geçtiğimiz Mayıs ayında site içindeki uygulamaların geliştirilmesini dışarıya açtığı gün [f8] yaptığı konuşmasının video’su [biraz uzun] hem facebook’u, hem de gelişmeleri kendi ağzından dinlemek açısından ilginizi çekebilir.)

Yahoo’nun bir milyar dolarlık satın alma teklifi verdiği (ve Mark’ın kabul etmediği) dedikodusu halen sürerken, Facebook’un bugün tahmini değerinin 10 milyar dolar olduğu söyleniyor. (Microsoft ve Amazon gibi devlerle uygulamalar alanındaki işbirliği zaten hayatta.)

En geç iki yıla kadar da halka açılmaları (IPO) gerçek olursa Facebook, Google’dan sonra internet sektörünün en büyük başarı hikayelerinden biri olmaya aday duruyor.

Her başarısını ispat etmiş fikir gibi, Facebook da şimdi mahkemelerde “bu fikir daha önce bana aitti” söylemleriyle uğraşıyor.

Büyük çoğunluğun gerçek isim ve resimlerle profil oluşturduğu Facebook tam bir sosyo-demografik bilgi bankası. Kimsiniz, kimlerle arkadaşsınız, hayat felsefeniz, politik görüşünüz, dininiz, sevdikleriniz, sevmedikleriniz, sevgiliniz, sosyal aktiviteleriniz…

Siz kendi hayatınızı ne kadar deşifre etmek isterseniz… Aşağıdaki de, bunun nelere sebebiyet verebileceğini ti’ye alarak anlatan bir video.

Bilgi üzerine dönen yeni ticaret modelleri için ne bulunmaz bir nimet Facebook. CRM denilen Müşteri İlişkileri Yönetimi için paha biçilmesi zor bir hazine.

Mark’ın başlarda bilerek veya bilmeyerek üstüne konduğu bu hazinenin stratejik önemini kavrayan başkaları da var. Hem de ilk günlerden!

Mark, Peter Thiel’dan 500 bin dolar alıyor siteyi kurarken. [Bir üniversite öğrencisi için hayal dahi edilemeyecek bir tutar bu. Ve ona duyulan güven!] Birkaç ay sonra Accel Partners 12.7 milyon dolar, sonrasında Greylock Partners ve Meritech Capital Partners 27.5 milyon dolar ile giriyorlar yönetime. Sonrasında Accel ve Thiel yatırımlarını daha da arttırıyor.

Hepsi çok seviyor Mark Zuckerberg’i!

Peki kim bu yatırımcılar? Daha ilk günden bu isteyerek verdiğimiz kişisel bilgilerimizin peşinde olanlar…

Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’na (CIA) kadar uzandığı söyleniyor. Ben onların yalancısıyım. Aşağıdaki video (ingilizce) size bir fikir verecek:

Peki; diyelim bunların hepsi doğru. Birileri bizi yakından gözetliyor.

Bu zaten Facebook’tan çok önceleri de yok muydu? Kredi kart kullanımından tutun, cep telefonuna; internet’te gezdiğiniz sitelerden, mail’lere, msn’e… Bırakın tüm bunları, yollarda her köşe başına konan [adı güvenlik olan] kameralar zaten attığımız her adımı kayıt altına almıyor mu?

Facebok da bunlardan sadece biri. Ne olup olmadığını bildiğimiz sürece paranoyak olmaya da gerek olmayabilir. Diğer türlü, “hayır ben bu kadar izlenmek istemiyorum” derseniz de hayatı kolaylaştıran, hatta daha keyifli hale getiren nimetleri yok saymanız gerekiyor.

Bir yerden verirken, diğer yandan alıyorlar. Tıpkı hayatın kendisi gibi.

Dönelim tekrar Facebook’daki Fikir Atölyesi grubuna.

Dilediğiniz konuda tarışma konusu açabilir, açılanlara katılabilirsiniz. Resim ve video ekleyebilirsiniz.

Son açtığım tartışma konusu bu siteyi pek yakından ilgilendiriyor, adı: “Fikir Atölyesi Blogu Hakkında.” Bu blogun konuları, tasarımı, ifadesi, duruşu, öneriler, eleştiriler, beklentiler…

İçinizden geldiği gibi. Tüm görüşler benim için çok değerli.

İlk açılan tartışma konusu ise bu okuduğunuz Facebook yazısı ile yakından ilgiliydi:

“Facebook: Şeytan mı, Melek mi?”

- Eski arkadaşlarımızı bulmaya yaradığı kadar yenilere az yer mi açıyor?
- Kimin ne yaptığını bilmek güncel kalma adına işe yararken, casusluk güdülerimizi mi okşuyor?
- En güzel resimlerimizle algımızı mı yönetiyoruz?
- Katıldığımız ‘event’ler ne kadar sosyal olduğumuzun mesajı mı?
- Bağımlılık yaratıyor sanki, doğru mu?
- ‘Yeni nesil msn’ görüşüne katılır mısın?

Gelen ilginç yorumlardan bazıları ise:

“Facebook ya da feci book.”
“Melek yüzlü şeytan.”
“Anti-sistemci ve anarşist.”
“Big brother’ı kendi elimizle bize yarattırdılar.”
“Daha yeni bir şey çıkana kadar facebook hayatımızda büyük bir yer alacak gibi…”

Bana [henüz] “feci book” gibi gelmese de, ben asıl sizin görüşlerinizi merak ediyorum. İster Facebook’daki gruptan, ister buradan…

Facebook Türkiye Kullanıcıları


Facebook Türkiye Kullanıcıları
23 yaşındaki ABD'li bir öğrencinin yarattığı Facebook'un Türkiye'deki kullanıcı sayısı 300 bini geçti. Eski arkadaşları bulmak ve yeni dostlar edinmek için bu siteyi kullanan isimler arasında, Helin Avşar gibi ünlüler de var..

Harvard Üniversitesi öğrencisi Amerikalı Mark Zuckerberg'in, Şubat 2004'te üniversite arkadaşlarının birbiriyle hızlı iletişim kurabilmesi için kurduğu Face book kısa sürede bir çılgınlığa dönüştü. "www.facebook.com" adresindeki sitenin bugün tüm dünyadan 34 milyon aktif kullanıcısı var. Her gün on binlerce kişinin yeni kullanıcı olarak dahil olduğu siteye üye olmak çok kolay. Bir mail adresine sahip olan herkes, kişisel bilgilerini girip özel bir şifre belirleyerek sisteme dahil oluyor. Daha sonra sıra, fotoğrafınızla birlikte kişisel sayfanızı hazırlamaya geliyor. İnternette en hızlı büyüyen bu sosyal ağ sayesinde arkadaşlarınızla buluşmanızı ve iletişim kurmanız kolaylaşıyor. Üstelik herkes, birbirinin "arkadaşlarım" listesindeki isimlere ulaşabiliyor. Bu avantaj, yeni dostluklara imkân tanıyor. Fakat kişisel bilgileri "kamuoyuna sunmak" için acele etmemek gerektiğini düşünenler de bulunuyor. Çünkü Facebook'taki bilgileriniz yakında arama motoru Google tarandığında da bulunabilecek.

SIRRI MİNİK YAZILIMLAR
Dünyanın dört tarafından milyonlarca insanın yeni arkadaşlıklar kurduğu, eski dostluklarını tazelediği sitenin temel özellikl
erinden biri, kullanıcılarına birbirleriyle kolayca iletişim kurma olanağı sağlayan bilgisayar programları. Teknik tabiriyle "aplikasyonlar..." Dünyanın her yerinden, irili ufaklı programcıların ve grafik tasarımcıların Facebook için hazırladıkları küçük programlar sayesinde sanal ortamda rakı sofrasına oturmak, kendi evini dekore etmek, bahçeni yaratmak, arkadaşlara "bira," "sıcak çikolata" yollamak ya da birini öylesine "dürtmek" (Buna "Poke'lamak" deniyor) mümkün.

Facebook İstatistikleri


Facebook İstatistikleri
Ağustos 2007 itibariyle Face book yaklaşık istatistikler.

* Aktif Kullanıcılar: 34 milyon
* Arama İndeksi Boyutu: 200 GB
* En kalabalık gruplar (ağlar): Londra, İngiltere 1,268,000 ve Toronto, Kanada 859,000
* Trafik rank (Alexa): 8.
* Fotoğraf: 1.7 milyar (Kullanıcı başına ortalama 44 fotoğraf)

2 Mart 2007'de eMarketer.com tarafından Amerikan gençleri arasında yapılan ankete göre Amerikalı gençlerin yaşları 17-25 arasında olan gençlerin çoğu Facebook'la haşır neşir. Bayanların %69'u erkeklerin ise %56'sı Facebook'çu

Facebook Zararları: Facebook Bağımlılık Yapıyor


Facebook Zararları: Face book Bağımlılık Yapıyor
İnterneti bilinçsiz kullanan kişilerin saatlerce bilgisayar başında kaldıklarını biliyoruz. Bu artık tıpta bile yer yerini aldı (bknz internet bağımlılığı). Çocuklardan biliyorum: hergün saatlerce Facebook başından kalkmadan kullanabiliyorlar.

Aslında Facebook'un kullanım amacı belli:
Facebok sitesindeki tarife göre Facebook; insanları arkadaşlarına, çalışan, eğitim gören ve yaşadıkları ortamda yer alan diğerlerine bağlayan sosyal bir araçtır. İnsanlar, Facebook'u kullanarak arkadaşlarına iletişim sağlayabilir, sınırsız miktarda fotoğraf yükleyebilir, link ve videoları paylaşabilir ve tanıştıkları insanlar hakkında daha fazla bilgi alabilirler. (Kaynak: Facebook Türkçe Tanıtımı)

Facebook ile yapılabilenlerin hemen hepsini açtığınız ücretsiz bir blog, msn veya benzeri uygulamaları kullanarak gerçekleştirebiliyorsunuz. Facebook uygulaması sizi her bakımdan kendine bağlıyor. Örneğin, size birisi mesaj gönderse email hesabınıza Facebook'ta mesajınız var diyor. Size mesajın kopyasını vermiyor. Birisi sizi grubuna davet etse Facebook'tan falanca sizi grubuna davet etti diyor. Eğer çok kullanıcılı gruplara üyeyseniz kartopu misali artık iş dayanılmaz hal alıyor. İş amacından sapıyor bir başka internet bağımlılığı halini alıyor.

Facebook Kullanıcılarının dikkatine..
Kaynak: Facebook

Facebook ve MySpace Karşılaştırma,Öğretmenler için Facebook Uygulamaları


Facebook ve MySpace Karşılaştırma
Kaliforniya Üniversitesi'nden (Berkley) araştırmacı Danah Boyd, sosyal ağlar üzerine yaptığı 6 aylık çalışma sonucu Myspace ve Facebook hakkında bir takım göstergelere ulaşmış.
Araştırmada Myspace ve Facebook kullanıcılarının profili karşılaştırılmış. Danah Boyd; Myspace kullanıcıların gelir seviyesi düşük ailelerden gelen ve Facebook kullacılarına oranla daha genç bir profile sahip olduğu; Facebook üyelerinin de kolej ve kolej öncesi daha eğitimli bir kitleye hitap ettiği sonucuna varmış. Bizdeki fakir genç zengin kız modeli (MySpace Is Bart, Facebook Is Lisa).

Aşağıda haberin orijinali var:
MySpace Is Bart, Facebook Is Lisa

By Katherine Noyes
TechNewsWorld
06/26/07 3:06 PM PT

MySpace tends to attract younger teens from lower-income families, and Facebook draws college and college-prep crowds, according to a recent report by Danah Boyd, a researcher at the University of California, Berkeley. Some of Boyd's observations are to be expected, as Facebook started off as a Web site for college students.



Öğretmenler için Facebook Uygulamaları

Öğretmenler için Facebook Uygulamaları
Lookabee, öğretmenlerin kendi Facebuk uygulamalarını geliştirmeleri ve öğrencileriyle iletişimi sağlayabilmeleri için bir platfom geliştirdi. Bu pilot çalışma, box.net ilk geliştiricilerinden James Levy tarafından yürütülmekte. Bu uygulamalar sayesinde öğretmenler ödevlerini, notlarını vs Facebook aracılığıyla verebilecek. Sistem box.net'in dosya paylaşım sisteminden esinlenerek geliştirilmiş. Box.net sistemi sayesinde öğrenciler öğretmenlerinin paylaşıma açtığı dosyaları indirebiliyorlar.

Facebook içindeki sosyal ağ sayesinde öğrenciler ve eğitmenler arasında mesajlar ve sorular gidip gelecek. Herbir Facebok uygulaması öğretmen için özelleştirilmiş olup, Widgetbox ve Clearspring gibi uygulama geliştiricilerinin standartlarını takip ediyor. Fakat Lookabee'nin eşsiz yaklaşımı sayesinde reklam ve metrik raporları konusunda daha az araca ihtiyaç olacak gibi gözüküyor.

Haberin İngilizce Orijinali:

Lookabee’s Facebook Apps for Teachers
Lookabee has also launched a platform for teachers to create their own Facebook applications to keep in touch with students. This pilot program is being spearheaded by James Levy, a former developer for Box.net. The applications will enable teachers to hand out homework assignments, class notes, etc. It’s built off the Box.net file-sharing system, which is an easy way for teachers to provide documents that can be downloaded by students.

The network within Facebook allows discussions and questions to be sent back and forth between students and teachers as well. Each Facebook application is custom made for the teacher, and follows the lead of other application developers like Widgetbox and Clearspring , though Lookabee’s niche approach makes it less likely to need additional tools like advertising options and metrics reports.

Facebook Kullanıcı El Kitabı

Face book Kullanıcı El Kitabı

Arkadaşlık sitesi Facebook'un Türkiye ağı inanılmaz bir hızla büyüyor. Ancak siteyi kullanırken dikkat gerektiren bazı noktalar var!..

Facebook'un bağımlılık yarattığını herkes kabul ediyor. Başlarda "Alakam olmaz," diyen arkadaşlarım bile günde birkaç saatini sitede harcıyor. Ama tabii her şeyin olduğu gibi, Facebook'un da fazlası zarar. Sadece internet bağımlılığı ihtimalini artırıp akabinde akıl sağlığını zedelemekle kalmıyor, iş gücüne de yansıyor Facebook kullanımı. Avustralyalı SurfControl şirketinin yaptığı araştırma sonucunda, Facebook profilini sıkı takip eden çalışanların, ekonomiye yılda 4 milyar dolarlık bir zarar verdikleri ortaya çıkmış! İşverenlerin kulağına küpe olsun, bu bir.

GİZLİLİK AYARI
İkincisi ve hepimizi ilgilendiren konu ise güvenlik. Herkese açık bir platform olan Facebook'ta gazetecilerden tutun da, öğretmenlerinize ve hatta patronunuza bile uygunsuz şekilde yakalanmanız mümkün. (Oxford Üniversitesi, Facebook sayesinde okul içinde içki içen öğrencilerin kimliklerini saptamış, bir uluslararası şirket de profilinde işyeriyle ilgili kötü yorum yazan çalışanını kovmuştu.) Öncelikle gizlilik ayarlarınızı yapın (tabii farklı nedenlerle sitede bulunmuyorsanız). Fotoğraflarınızı, videolarınızı ve hatta arkadaşlarınızı, tanımadığınız kişilerin görmesini engellemek elinizde. İş çevrenize ise 'limitli profilinizi' göstermek daha akıllıca. Yoksa bir arkadaşımın başına geldiği gibi iş görüşmesinde "Vaaay, Mykonos fatihi," gibi tanımlamalara maruz kalabilirsiniz. Üçüncü ve son nokta ise 'application' adı verilen vampirli, zombili 'eğlencelikler'. Bir kere Facebook'a kaydolurken, zaten kendiniz hakkında birçok bilgiyi siteye bağışlamış oluyorsunuz. Arkadaşınıza martini yollamak gibi uygulamalar ise, Facebook dışı platformlarca yapılıyor. Yani profilinize eklediğiniz her uygulama ile yepyeni kişilere kendinizle ilgili bilgileri tepsi içinde sunmuş oluyorsunuz. 'Data base'in (veri bankası) neredeyse 'her şey' olduğu günümüz iş yaşamında, bir margaritaya da satmayın kendinizi! Veya http://developers.facebook.com/ adresinden, kendi uygulamanızı kendiniz yapın. Sitenin kurucusu Mark Zuckerberg de geçtiğimiz hafta, başarılı programlara 25 ila 250 bin dolar arası bir ücret ödeyeceklerini söyleyerek Fac ebook'un daha da büyüyeceğinin sinyallerini verdi! Unutmadan, 'profesyonel' bir kullanıcı olduğunuzu göstermenizin yolu, kendinize bir 'network' seçmekten geçiyor. Türkiye ağının da bir ay içinde tam dört katı büyüyerek 74 bin kişiye ulaştığını hatırlat

Facebook Kullanıcılarının veya Kullanmak İsteyenlerin Dikkatine

Facebook Kullanıcılarının Dikkatine

Facebook canınızı fena yakabilir...

Dünyanın en zengin insanı ve Microsoft’un sahibi Bill Gates 2006 yılı Ocak ayında Türkiye’ye geldiğinde bir gazeteci kendisine, “Siz Microsoft olarak CIA’ye bilgi veriyor musunuz?” diye sormuştu. Bu şok soru üzerine salonda kısa bir sessizlik oldu ve herkes verilecek cevaba odaklandı. Bill Gates’in cevabı ise sadece gülmek oldu. Herkes bu tebessümle cevabını almıştı.

Kısacası 10 bilgisayarın 8’inde Windows var. CIA bu yolla dünyadaki bilgisayarların büyük bölümünün içindeki bilgileri tarayabiliyor. Kaldı ki yapmaları değil, yapmamaları anormal olurdu. Bilgiyi kontrol eden, dünyayı kontrol eder. Durum bu kadar net...

Facebook’la ilgili 3 aydır bir yazı kaleme almak istiyordum. Fakat ülke gündemindeki hızlı dalgalanmalar sürekli ertelememe neden oldu. Baktım ki gündem yoğunluğu sürekli ertelettiriyor, bir önceki yazımın sonunda kendimi bir bakıma bağlamak için bugün bu konuya temas edeceğimi yazmıştım. Önce Facebook
Facebook nedir?

Facebook, üyelerin fotoğraflarının ve şahsi bilgilerinin yer aldığı bir arkadaşlık ve sosyalleşme sitesi. Birbirini tanıyan kişiler burada “arkadaş'' olabiliyor. Sitenin birçok kişide “bağımlılık'' yaratmasının nedeni ise statü ihtiyacı olarak açıklanıyor. Uzmanlar, arkadaş sahibi olmanın 21’inci yüzyılın statü sembolü haline geldiğini, Facebook’un da bunu bir çeşit sağladığını söylüyorlar.

Yılsonunda 60 milyon üyeye ulaşması beklenen Facebook daha şimdiden en büyük fotoğraf ve haber sitesi olma yolunda. Her ay 4 milyon üye ekleniyor. Ayda 600 milyondan fazla arama yapılıyor. Toplam 30 milyar sayfaya bakılıyor. Günde 9 milyon fotoğraf ekleniyor. Siteye daha şimdiden 1.8 milyar fotoğraf eklendi. Üstelik kısa sürede dünyanın en çok ziyaret edilen 7’nci sitesi haline geldi. Facebook’ta 500 bini aşkın grup bulunuyor. Facebook’un en büyük kullanıcı grubu 17-25 yaş arası kızlar (yüzde 69). Üyeleri hakkında her gün 300 milyon bilgi notu güncelleyen Facebook, dünyanın en büyük kişisel haber sitesi.

Meğer Facebook, ‘Sexbook’ olmuş!

Milliyet gazetesi konuyla ilgili bir haberinde; “Peki bu ‘sevgi yumağının’ altında yatan şey, sadece vefa ve dostluk duyguları mı? Hayır.
Facebok’un en büyük vaatlerinden biri de seks. Hem bir olasılık olarak hem de düpedüz… Grup seks partilerinden, sapkın fantezilere sizin için facebook’un karanlık dehlizlerinde casusluk yaptık! Facebook çapkınlarının izini sürmeye başladık. Ve tam anlamıyla bir şok yaşadık. Şok yaşadık çünkü biz safça, buranın bir sosyalleşme ortamı, bir sevgi yumağı olduğunu düşünüyorduk. Hiç de öyle değilmiş: Meğer Facebook, ‘Sexbook’ olmuş! Facebook’ta tanışalım, messenger’de kaynaşalım, sonra telefonlarımızı alalım ve buluşalım” şeklinde başlayıp ilerliyor işler…” değerlendirmesine yer vermiş.

Evlilik sonrası edindikleri soyadları nedeniyle Facebook üzerinden eski arkadaşlarına ulaşamayan kadınlar, bu durumun önüne geçmek için kullanıcı bilgilerini güncelleyerek kızlık soyadlarını girmeye başlamış. Bunun ne tür sakıncalar doğurduğu da hemen anlaşılmış. Her konuda olduğu gibi evli kadınlar Facebook’un ezilen kanadında çoktan yerlerini almışlar.

Giderek artan uyarılar…

İngiliz askeri yetkilileri, kişisel bilgilerini Facebook’a koymamaları konusunda tüm orduya bir uyarıda bulundu. O kadar ki, Kraliyet Askerleri'ne bağlı 888 askerin isminin Facebook'ta bulunması, kişisel bilgilerin terör örgütlerinin eline geçebileceği endişesini doğurmuş. Uyarıda, "Facebook, MySpace ve Friends ReUnited" adlı siteleri kullanan askerlerin risk altında olabilecekleri kaydedilmiş.

Facebook, 6 Kasım'da yayınladığı bir ilanla 50 milyondan fazla üyesinin özel bilgilerini para karşılığı reklâm şirketleriyle paylaşabileceğini duyurdu. Özel hayatın korunması ile ilgili tartışmalara yol açan Facebook'un bu kararı, ABD ve Avrupa ülkelerinde tartışmalara yol açtı. Fransa'da Facebook aleyhine soruşturma açılması bekleniyor.

Yine İngiltere'de bir hükümet araştırmasında, İngiltere'de bu sitelerin üyesi olan 10.8 milyon kişiden dörtte birinin 'profillerinde' doğum tarihleri veya iletişim adresleri gibi önemli bilgilerini açıkladıkları, girilen bilgilerin, suç işlemek amacıyla kullanılmaya oldukça elverişli olduğu ortaya çıktı.

Her bilgi değerlidir…

Türkiye'de de son dönemde büyük ilgi çeken site, üyelerinin cinsiyeti, yaşı, cinsel tercihi, siyasi ve dinî görüşü, eğitim durumu ve çalıştığı işyerleri başta olmak üzere çok sayıda bilgiyi kaydediyor. Facebook'a üye olan internet kullanıcılarının bu bilgileri vermeme hakkı bulunsa da, üyelerin büyük çoğunluğu özel hayatına ilişkin birçok bilgiyi yakın arkadaşlarıyla paylaşmak amacıyla profiline koyuyor.

Gelelim konunun püf noktasına.

Geçtiğimiz günlerde Zaman’da bir haber vardı. Oyakbank'ın 2,7 milyar dolara Hollandalı ING'ye satılması ilginç bir tartışma başlatmış. Askerlere ait bilgilerin de bu satışla el değiştirmesi sıkıntı oluşturmuş. Yani siz özel bilgilerinizi aslında kime vermiştiniz, bu satışla kimlerin eline geçecek meselesi.

Yukarıda da aktardığımız gibi, sanal arkadaşlık sitesi Facebook, üyelerine ait kişisel bilgileri reklâm şirketlerine satacağını çoktan açıkladı bile. E, ne demiş atalarımız; Kendi düşen ağlamaz.

Bu tür büyük iletişim organizasyonlarını geyik olsun diye el altından boşuna desteklemiyor ülkeler. Gizli servis elemanları artık oturdukları yerden kalkmadan, kahvelerini içerek seyrediyorlar bizzat kendilerini fişleyen insanları. Daha şimdiden 60 Milyon kişi gönüllü olarak kendisini bu yolla ihbar etmiş oluyor. Hele bu bilgiler art niyetli insanların eline geçmişse, her biri açık birer hedef haline gelmiş oluyor.

Tüm dünyada büyük bir hızla büyüyen Facebook, Türkiye’de adeta çılgınlığa döndü. Sadece ülkemizden kullanıcı sayısı 1 milyona ulaştı. Facebook yetkilileri, Türkiye’nin en aktif ülkelerin başında geldiğini açıklıyorlar. Türkiye’de en çok ziyaret edilen ikinci site haline gelen Facebook’a 3 hafta içinde 500 bin kişi üye olmuş.

Öneriler…

Biliyorsunuz; Size gelen e-mailleri veya cep mesajlarını silseniz bile, sadece sizin ekranınızdan silinmiş oluyor. Cep hizmetini hangi GSM operatöründen, e-mail veya msn hesabınızı hangi uzantılı adresten almışsanız, yazdığınız çizdiğiniz her şey bu hizmeti aldığınız kurumlarda birer data (veri) olarak kayıtlı kalıyor. Yani sizin bu bilgileri silmiş olmanız ve ulaşamamanız, başkalarının ulaşamaması anlamına gelmiyor. Gerektiğinde hepsinin önünüze konulması an meselesi. Hrant Dink’le ilgili klibi YouTube atan şahsı nasıl da elle koymuş gibi buldular, aynen öyle.

Önerilerimize gelince…

Facebook denen bu sitede ve benzerlerinde politik görüş veya hissiyatlarınızı kesinlikle paylaşmayınız. Her türlü sitenin ardında konuşlanan gizli eller, sizin her türlü eğilimlerinizi, arkadaş, akraba bağlantılarınızı, resim ve videolarınızı, neye kızıp neye kızmadığınızı, okulunuzu, şakalarınızı, size takılan lakapları, sosyal çevrenizi, zaaflarınızı, ömrünüzün hangi döneminde vaktinizi ne zaman nerde geçirdiğinizi, kısacası her şeyinizi öğrenmiş oluyorlar. Bir gizli servis elemanının sizin hakkınızda yıllarca çalışarak elde edemeyeceği bilgileri bu yolla kendi elinizle sunmuş oluyorsunuz.

Kredi Kartlarıyla ilgili her türlü işleminiz ABD merkezli uluslar arası veri bankası aracılığıyla zaten kayıt altında tutuluyor. Hesap hareketliliğiniz, bütçesiz, çapınız, ev ve işyeri adresi gibi bilgileriniz zaten veri bankasında bulunuyor. Bunlara bir de kendi elinizle arkadaş, dost, çevre, etnik durum, köken, dini-politik inançlarınız, belli konulardaki düşüncelerinizi girdiğinizde, gönüllü olarak kendinizi bir bakıma ihbar etmiş oluyorsunuz.

Diyeceksiniz ki, zaten her şey ortada değil mi? İyi ortada da, bırakın herkes işini yaparken biraz çalışsın, zorlansın. Böyle keklik gibi ortaya çıkmak ve avlanmak da biraz racona ters olmuyor mu?

Baksanıza, Türkiye kendi başına bela olan terörle mücadele konusunda gerekli olan istihbarat konusunda bile ABD’den yardım istemek zorunda kaldı. ABD nerden temin ediyor bu bilgileri. Önümüze sunduğu iletişim imkânlarıyla ve bunları kontrol ederek.

Bu yazının yazılma amacı şudur; Eğer hakkımızda illa ki birilerinin bilgi sahibi olması gerekiyorsa, kendi devletimiz olsun. Bir ülkenin kendi vatandaşları hakkında başka ülkelerden istihbarat desteği alması ve hele vatandaşların da bu bilgileri birer keklik gibi kendi elleriyle girerek başkalarına vermesi biraz tuhaf kaçıyor ve gurura dokunuyor.

Bilmem anlatabildim mi?


Kaynak: Prof.Dr.Osman Özsoy www.osmanozsoy.com

Facebook ve Diğer Sosyal İletişim Ağları Karşılaştırması


Facebook ve Diğer Sosyal İletişim Ağları Karşılaştırması
Facebook alanında aslında tek değil. Aşağıda Facebook ve sosyal paylaşım ağı alanındaki diğer 4 site karşılaştırılıyor. Sosyal İletişim Ağları: Myspace, Facebook, Friendster, Linkedin ve Twitter. Gelişmiş teknolojisi örnek alınan Facebook rakiplerine göre avantajlı durumda

Başlangıçta üniversite gençliğine hitap eden ardından tüm yaş gruplarını kendisine hedef olarak seçen Facebook.com başdöndürücü bir hızla büyüyor.

30 milyon aktif kullanıcıya eklenen günde ortalama 150 bin kişiyle sanal alemin yeni yıldızı olan Facbook, sosyal paylaşım sitelerini adeta farklı bir boyuta taşıdı. ABD’de 10 milyar dolar fiyat biçilen Facebook’un en büyük avantajı, kullanıcıların, listesinde yer alan 'arkadaşının arkadaşına da’ ulaşarak onlarla da irtibata geçebilmesi.

Bu sayede profilideki arkadaşını referans olarak kullanan birisi, çevresini kolaylıkla genişletebiliyor.

Ayrıca site aracılığıyla eski arkadaşlara da ulaşılabiliyor.

Sitenin bir diğer avantajı da kullanıcının kendi seçtiği uygulamalarla yaşamını bilgisayar ekranına dökmesi. Facebok tam anlamıyla açık bir platform.

Dünyanın dört bir yanından eklenen binlerce uygulamayla kullanıcıların kendilerine özel, tabii ki halka açacakları keyifli bir sayfa tasarlaması mümkün oluyor.

Bu uygulamalar sayesinde oyunlar, hava durumu, fal, dünyada gezdiğiniz yerler gibi bilgileri sayfanıza taşıyabilirsiniz. Tüm bu özellikleriyle kullanıcıyı daha çok kendine çeken Facebook’un popülaritesi son dönemde hızla artıyor olsa da site aslında kendi alanında tek değil.

Twitter’a dikkat!
Rupert Murdoch’ın yarım milyar dolara yakın bir paraya satın aldığı Myspace’le birlikte Friendster, Linkedin veya Twitter bu alanda ciddi yatırım yapan, yenilikçi sosyal paylaşım üsleri olarak öne çıkıyor. Dünyanın dört bir yanından insanları buluşturan ve kullanıcıların kendi zevklerine göre sayfa tasarlamasını sağlayan Myspace.com, ABD ve Avrupa’da oldukça popüler.
Bir diğer paylaşım ağı Friendster, geçmişten gelen kullanıcı kitlesine sahip ve ABD pazarında yoğun olarak kullanılıyor.

Linkedin.com ise iş odaklı bir sosyal paylaşım ağı olarak dikkat çekiyor. Bu sitede yüklü profiller, özgeçmişlerini ve arkadaşlarını sayfalarında barındırıyor. Hatta Linkedin bugüne kadar o kadar profesyonel hareket etti ki profillerde fotoğraf bile yoktu.

Facebook’un öne çıkmasının ardından bu site de artık fotoğrafların profillerde yer alabileceğini açıkladı. Sitenin hedef kitlesi eğlence değil iş arayanlar.

Sosyal paylaşım alanında son dönemin en ilgi çekici sitesi ise yazılı mesaj tabanlı çalışan Twitter.com. Cep telefonları veya web üzerinden mesajların paylaşılmasından ortaya çıkan site oldukça dinamik içeriğe sahip. Uzakdoğu’da yoğun ilgi gören Twitter basitçe 'Ne yapıyorsun?’ sorusunun yanıtı altında yüzbinlerce kişiyi bir arada topluyor.